Main page

Merhaba, Sayfama Hoşgeldiniz!
İnternet adresim, ticaret veya para kazanma amaçlı değil sadece hayatımda olan bitenlerin özetini bulabileceğiniz bir site içeriği için kullanmaktayım. Sosyal medyada yazıp da tepki toplayacağıma kendi sitemde hür ve özgür iradem ile yazmayı tercih edenlerdenim. İnanın insan kitap yazmış gibi oluyor. Bu insanın başından geçen ne olursa olsun paylaşma özgürlüğü gibi. Malum ülkemizde her şey gizli saklı yapıldığı için konuşmaya, yazmaya bile iznimiz yok. Konuşanda, çizende malum ceza evlerinde. Gelelim sayfama, ana menü kısmında sizlerinde görmüş olduğu üzere üyeliğimin olduğu internet adresleri mevcuttur. Hiçbir gizli saklım yok, hayatım ortada ve şeffaf. Kimseden gizlim saklım yok Allaha şükür. Burada benim ile ilgili her şeyi bulamayabilirsiniz. Dilerseniz kontak kurup iletişime geçer ya da için içini yer oda beni ilgilendirmez valla Benden şimdilik bu kadar işlere devam, zaman buldukça burayı bir blok halinde döndüreceğim. Şimdilik hoşşakalın, iyi günler dilerim.

Sayfanın esas amacına gelirsek gündelik olmasa da kafam estiği zaman içimi dökebilmek, okurken sıkılmamanızı düşünerek resimli ve hareketli birçok görselle sayfaları daha canlı hale getirdim. Özellikle başımdan geçen olayları okurken, yüzünüzde bir tebessüm oluşacağından şimdiden eminim. Sizlere eğlenceli bir dille kendimi ve başımdan geçen olayları anlattığım sayfalarda bu sitede mevcuttur.

Bununla birlikte gündelik yaşamım ile ilgili paylaşımlar, yapmış olduğum çalışmalardan görseller, çalıştığım şirketler ile ilgili bilgi ve içerikleri de kısa bir zaman sonra sayfam da bulabilirsiniz.


13.01.2015 İşlere devam..

Zaman bulabilirsem ne ala

İnanın yıllardır bu site üzerinde oynamalar, yazılar, resimler eklemişimdir ama her seferinde güncellememiştim.

Kendime zaman bulduğum sürece artık aktif olmayı düşünüyorum, sonuçta bu kendi sitem ve güncel olayları arada paylaşmak gerek

Şimdilik hoşşakalın, dönüşüm muhteşem olacak.



İnanmak İstemiyoruz, İnanamıyoruz!
Tarih 21 Nisan 2014 Pazartesi, Tümer ailesinin lideri, reisi hayatını kaybediyor..


Bir gece yarısı öksürük ile başlayan rahatsızlığı aslında herşeyin başlangıcı ve bitişiydi aslında bizim için. O gece olanlar, ömür boyu hafızamdan silinmeyecek nitelikde. Yıllar boyunca kendini doktorlara göstermemek için açıkçası direndi, doktorlardan korktuğundan değil kendin de birşey çıkacağını için gitmemişti aslında. . Annesini erken yaşta kaybetmesinin korkusu olabilir içinde tabi bunun üstüne kardeşini de siroz hastalığından kaybeden babam için korku, endişe, soru işaretleri aklından geçiyordur diye düşünüyorum. Yıllar boyunca bünyesinde sinsi rahatsızlığı ile yaşayıp durdu belki de, malum rahatsızlığı, damar tıkanıklığı. Alkolü keyif için içen, sigarası eksik olmayan biriydi. Ama öyle tiryakilerden de değildi. Sonuçta son güne kadar bizlerinde bilmediği birşeyi ortaya çıkardı belkide bu etkenler. Sinir, stres, yaşadığı hayatı dahada zorlar hale getirmiştir elbet. .

Rahatsızlandığı gece yarısı hayatın da ilk defa annemize kendimi iyi hissetmedim dedi babam. Bir terslik olduğu ortadaydı, babam öksürüyor diye gidip su verdiğimde odasına iyimisin babacım dedim, cevabı iyiyim oğlum öksürük tuttu herhalde dedi. Üzerinden bir kaç dakika geçmesi ile birlikte babam odama geldiğinde suratında korku dolu bir ifade ile kapımın arasından baktı bir şey demeden evde gezinmeye başladı. İçeri yanına gittiğimde yüzünden terler akıyor, pijaması terden sırılsıklam olmuş bir vaziyetteydi. Ne oldu dememe kalmadan anneme, kendimi iyi hissetmiyorum Figen dedi. Babam, o gece damar tıkanmasından dolayı nefes almakta zorlanıyordu aslında. Nefes alışında ki sesi hala kulaklarımda çınlıyor, göğsünde ki o hırıltı, Allahım ne diyebilirim insan panik yapıyor, şaşırıyor, daha önce karşılaşmadığımız bir durum çünkü. Annemin bir telefonu ile adete uçarak gelen ağabeyim ile hemen Göztepe SSK hastanesine kaldırdık.


Apar topar kaldırdığımız Göztepe SSK hastanesin de hemen doktorların müdahalesi ile şansımıza 1 tane olan yoğun bakım odasına yetiştirdik. Hemen ilk müdahale ile kendisine oksijen maskesi takıldı, vücudunun neredeyse her bölgesinden kan örnekleri alındı. Cihaza bağlanarak kalbi dinlendi, kendisine geldi gelmesine ama kendi bile o hale geleceğini düşünmemiştir. O hali gözümün önünden kaybolmuyor, ağzında oksijen maskesi, kollarında, ayaklarında kan alınan yerlerin izleri, o anda onu o halde görmek inanılmaz bir duyguyu beraberinde getirdi. Korku, endişe, hayal kırıklığı, sabaha kadar başında beklediğimiz nöbet onun için az bile.

Yer Siyami Ersek Hastanesi, 16 doktor sabah saaatlerin de babamızı ameliyata alıyorlar.Saatler geçiyor, heyecan, merak, endişe duygular karmakarışık bir hal alıyor. Ameliyat saati bitmesine yakın Ameliyathane çıkışın da görülen doktora yönlendirilen, Babamız iyimi? sorusuna; elimizden geleni yapıyoruz görmüyor musunuz cevabını almıştık. Umutlar, bekleyişe geçmişken kara haber gelir. Saat 20:10'da hayatını kaybeden babamızın içimizde sönen ışığının üstünden 1 ay geçti. Keşke hiç yaşanmasaydı o 21 nisan günü. Güzel insan, değerli babam, senden çok şey öğrendik. Bak bugün tam bir ay oldu hala dimdik ayaktayız. Sen bizim böyle olmamızı isterdin çünkü, acımızı içimiz de, göz yaşlarımızı dışarı vurmak da zorlanıyoruz, Özlüyoruz Babam!
#Advertising
 

#Sponsors
 

http://www.deviantart.com

http://www.dafont.com/

http://readymech.com

http://www.photoshopmagazin.com/
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol