Başımdan geçenleri sizlerle paylaşmaya devam ediyorum.Bu seferki rota iş hayatımda olan bitenler. Size yaşadığım deneyimleri, yediğim kazıkları ve tabikide kazandığım birbirinden değerli insanların hikayesini anlatacağım.Okuyacaklarınız tamamen gerçek ve yaşadıklarımla ilgilidir ''Kişi ve Kurumlar'' gerçektir=)Hep bu adamınmı başına gelirmiş diyeceğiniz anlatımımla sizleri baş başa bırakıyorum. Üniversite Bitimi Ve İş Hayatım Öğrenci hayatı nede güzelmiş öyle ya.Peki bunu Gökhan senmi söylüyorsun dediğinizi duyuyor gibiyim=) Evet bizzat kendi ellerimle yazdım ve hakkatende böyle düşünüyorum.Öğrenciyken bir öğrencinin yaşayacağı 3 zorluk sayın desem size hemen vize,final ve tez derim.Peki ya bunun dışında okuduğunuzu varsayın.İnanırmısınız iş hayatına girince insan neye uğradığını şaşırıyor.Nerde o güzelim İstanbul Aydın'ın kırmızı koltukları?Nerde langırt masaları o kahkahaların kesilmediği, muhabbetlerin sonunun gelmediği kantin, bahçe?Bunlar bir yana iş hayatı öncelikle bu özelliklerizi elinden alıyor ve sizi bir robot yaşamının içine sürüklüyor.Sizi sabah 8 akşam 8'e programlıyor ve dış dünyadan bir haber oluyorsunuz.İşten kesinlikle şikayetçi değilim size sadece yazımın başında öğrenciliğin verdiği keyfi, rahatlığı ve iş hayatındaki farkı anlatmak için böyle bir örnek verdim.Benden söylemesi okumaya devam edin ve okulunuzun tadını çıkarın. Baskı & Fotokopi; Boğaziçi Digital İlk iş deneyimim ve ilk şirketimdir kendileri.Okulun bitiminden birkaç ay sonra boşluktan daha çok boşa geçen zamanımı değerlendirmek için girdiğim iş yerinde birçok şeyi öğrendim.Gün boyunca ayakta durmayı, müşterilerle birebir ilgilenmeyi, yorulmayı, stresin tavan yapmasına kadar ve herşeyden önemli bölümümün bir parçası olan baskı aşaması işlerini uygulama fırsatım olmuştu. Açıkçası ilk işim olmasından dolayımıdır, çalışma saatlerimden dolayımıdır bilinmez, çok yorucu bir iş olduğunu söyleyebilirim. (Not:Bütün gün ayakta çalışıyordum). 4-5 ay gibi çalışma fırsatım olmuştu ve haketmediğim bir musümetten dolayı burdan çıkmak zorunda kalmıştım ve burdan sonra diğer girdiğim şirketler sıra sıra gelmeye başladı.. Grafikerlik; Altın Dünyası Dergisi Büyük umutlarla başladığım, sırtımı ''Altınbaş'' gibi Türkiyenin en büyük şirketlerinden demiyorum, en büyük şirketinin ajansına dayamıştım ama.. Aslına bakılırsa ilk işimi anlattıktan sonra yediğim ''ilk kazığıda'' bu şirkette yaşamıştım. Gün gelir bir telefon gelir akrabamdan; oğlum seni Altınbaş'ın ajansına yönlendiriyorum, sahibiyle konuştum seni bekliyor demesiyle başladı aslında herşey.. İnsanın içinde fırtınalar koparya hani, bir heyecan olur, sabahın atmıyım 8-9 arası yemek bile yemeden üstümü başımı apar topar topar giğip gittiğim yerde, hoş karşılanmam ve işle ilgili güven aşılanması aldıktan sonra ve tabiiki maaş konusunda da onay aldıktan sonra hemen 1 gün sonra işe başlamıştım.Hikaye uzun kısa özet geçiyorum, okurken sıkıldığınızı biliyorum x)) Sadete gelelim, Altınbaş dergisi diye çıkardıkları bir dergi vardı ve bunun yurt dışı için çıkarılmak istenen derginin tasarımını benim yapmam istendi. Bildiğiniz dergiyi 1,1.5 ay uğraşarak iyi kötü ortaya çıkardım. Sonuç olarak 3 ay çalışmama rağmen hala maaşımı alamamıştım ve yine işten çıkmak zorunda kalmıştım. Burdan kazandığım derseniz, iyi kalpli çalışanlarından başka birşey değil.. Grafikerlik; Trio Reklam Ajansı Fotoğrafçılık; Kasımpaşa Spor Kulübü 6 İstanbul kulübünden biri olan Kasımpaşa Spor kulübünün, Trio ajans bağlantısı ile maçlarına gidip fotoğraflarını çekiyorum. Amaç, internet adresini yaptığımız Kasımpaşa kulübü'nün internet adresinde yayımlanması için maç esnasında çekilmiş fotoğraf karelerini yakalamak. Kulüp şuan lige demir atmış olsada benim için herşeyden öte çok önemli bir deneyim ve fotoğrafçılıkta ilerleyebilmem için yardımcı oluyor. Ayrıca teknik direktörleri Yılmaz Vural'la aynı çatı altında olmasıda ayrı bir güzellik tabi..