Yüzölçümü: 5.712 km²
Nüfus: 12 Milyon 573 Bin (2010)
İl Trafik No: 34
Şehir Kodu: 34000
İlçeler:Ataşehir,Avcılar,Bağcılar,Bahçelievler,Bakırköy,Başakşehir,
Bayrampaşa,Beşiktaş,Beylikdüzü,
Beyoğlu,Büyükçekmece,Beykoz,Çatalca,Çekmeköy,Esenler,Esenyurt,Eyüp,Fatih,
Gaziosmanpaşa,
Güngören,Kadıköy,Kağıthane,Kartal,Küçükçekmece,Maltepe,Pendik,Sancaktepe,
Sarıyer,Silivri,
Sultanbeyli,Sultangazi,Şile,Şişli,Tuzla,Ümraniye,Üsküdar,Zeytinburnu
İSTANBUL
“Orada, Tanrı ve insan, doğa
ve sanat hep birlikte, yeryüzünde öylesine mükemmel bir yer yarattılar ki, görülmeğe değer.” Bir koluyla Asya’ya, diğeriyle Avrupa’ya uzanarak iki kıtayı da kucaklayan kenti Lamartine böyle tanımlıyor.
Başkentler başkenti olarak bilinen, önce Roma, ardından Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu ve kıtalara hükmederek büyük barış coğrafyaları yaratmış, Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik yapan İstanbul, geçmişin ihtişamını gururla korurken modern
bir geleceğe doğru ilerlemektedir. İstanbul’daki çeşitlilik ziyaretçileri gerçekten büyülemektedir. Müzeleri, kiliseleri, sarayları, camileri,
pazar yerleri ve doğal güzellikleri bitmez tükenmez nüanslar sunmaktadır. Boğazın kıyısında şöyle bir arkanıza yaslandığınızda, grupta kızaran renklerin karşı sahildeki evlerin pencerelerine yansımasını seyrederek, yüzyıllar öncesinde, insanların bu olağanüstü yeri neden seçtiklerini birden anlar ve İstanbul’un “dünyanın merkezindeki” şehir olduğunu hissedersiniz.
Şehrin en güzel anıtları,
Haliç-Marmara Denizi-Surlar arasında kalan yarımadada yer alır. Kentin tepelerinden yükselen 500′ü aşkın caminin sulieti baş döndürücü bir atmosfer yaratır. İnsan kendini geçmiş zamanla bugün arasında bir rüyada gibi hisseder! Altı minaresiyle İstanbul’un sembolü haline gelen, dekorasyonunda kullanılan mavi çiniler nedeni ile “Mavi Cami” diye
anılan Sultanahmet Camii’ni mutlaka görmelisiniz. Karşısında, İmparator Justinien zamanında kilise olarak inşa edilmiş olan ünlü Ayasofya Müzesi yer alır; mimari hünerler örneği olan bu yapı, Hz. İsa’yı,
Hz. Meryem’i ve imparatorları tasvir eden nefis mozaik panolarla bezenmiştir. Bir başka tepeden bu iki muhteşem abideyi seyreden
Süleymaniye Cami ise Osmanlı mimarlık sanatının zirvesidir. Kanuni
Sultan Süleyman’ın isteği üzerine Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir.
Marmara’ya ve Boğaz’a
hakim bir tepe üzerinde, 400 yıl boyunca Osmanlı sultanlarına konutluk
ve siyasi merkezlik etmiş olan Topkapı Sarayı yer alır. Topkapı’da
Çin Porselenleri koleksiyonunu, altın işlemeli ve değerli taşlarla
süslü tahtları, sultan kostümlerini, masallardakileri andıran
mücevherleri, nadir elyazması kitapları, yüzyıllarca merak uyandırmış
olan harem salonlarını görebilirsiniz.
Ayasofya ile Sultanahmet
Cami arasında araba yarışlarının yapıldığı Bizans Devrinin ünlü
Hipodromu ve bu Hipodromun orta yerinde, bu dönemden kalma üç
dikilitaş bulunur.
Yerebatan Sarayı Bizans döneminde yapılmış en önemli su sarnıçlarından biridir. En güzel
Bizans devri eserlerinden biri sayılan Kariye Müzesi mozaik ve
fresklerle süslü orijinal dekorunu muhafaza etmektedir. İstanbul’
da görmeden edemeyeceğiniz bir başka mekan da Eyüp Camiidir.
Burası, Eyüp Sultan’ı ziyaret edip manevi haz arayanlara güvercin sesleriyle her an cıvıl cıvıl bir ortam sunar.
İstanbul tarihsel
yapıların yeniyle buluştuğu, yenilendiği bir şehirdir aynı zamanda. Kapalıçarşı labirentvari yapısıyla geçmişin hülyalı günlerinin
izlerini taşımakta ısrar ederken bir yandan da modern dünyanın
yepyeni ürünlerini serer önünüze; büyüleyici mücevherler, bakır
eşyalar, halılar, çeşit çeşit deri ve süet giyim… Cazibesine
kapılınca en ufak bir yorgunluk duymadan saatlerce dolaşabilirsiniz
bu çarşıda.
Boğaz’da bir vapur
gezisi, unutulmaz anılarınız arasına girecektir. Boğaz’ın iki
yakasında sıralanan her birinden ayrı bir sevda masalının sulara
yansıdığı asude ve emsalsiz yalılar, 20. yüzyılda yapılan lüks
villalar, Dolmabahçe, Göksu ve Beylerbeyi Sarayları, Rumeli ve
Anadolu Hisarları, balıkçı köylerinden kalma izler, lokantalar,
parklar, gece kulüpleri sizi büyüleyebilir. Aynı günde Karadeniz’
in vahşi sahillerinde denize girip ardından Marmara’nın sakin
kıyılarında bir çay bahçesinde bir fincan kahvenizi yudumlarken
belki de tarihe geçecek anılarınızı kaleme alabilirsiniz.
Eşsiz tarihi ve kültürel geçmişi ve sayısız cazibesine ilave olarak modern oteller, istisnai lokantalar, gece kulüpleri, kabareler, tarihi çarşılar ve dükkanlar İstanbul’u konferans ve kongreler için dört dörtlük bir mekan yapmaktadır.
|
|
|
|